Kitaplarımız olsun diye hayal ettik ve bu hayalle
“Refika’nın Mutfağı’nda Pişen Kitaplar Serisi” fikri ile
buluştuk…
Kitaplarımız sıkılmadan okunsun, başucu kitabı ta-
dında olsun istedik. Kimi zaman fotoğraflarına ba-
karak aksın kimi zaman ise hikayeleri okunsun; apar
topar kalkıp, mutfağa koşulsun, tarifler denensin diye
hayal ettik. Yapabilmek hayal etmekle başlasın, me-
safeler de hayal edilenleri gerçekleştirmeye çalıştıkça
kısalsın istedik. Ham olanı olgunlaştırıp, hayallerimizi
hayatın bir parçası haline getirmek istedik. İşte bu ki-
tapla, ham olan bulgurla bu hayalleri gerçekleştirme
yoluna girdik. Serinin başlangıcı, buğdayın bu toprak-
lardaki köklü tarihi ve en eski iki bulgur çeşidinin bu
topraklardan olması nedeniyle olsa olsa bulgur ile
olur dedik.
“Kuralları yıkıp gelenekleri sürdürmek…”
Refika’nın Mutfağı olarak tam da bunu yapmak isti-
yoruz. Geleneklerimizindevamettirilmesi heyecanı ve
hayaliyle, onları hantallaştıran kurallarından ayıklayıp,
yeni işlevlerinde de ne kadar keyifli olabileceğini gös-
termek istiyoruz. Bu şekilde, okuyanın da kendi ha-
yallerini kurabileceği, kendi işleyişini ve sistematiğini
yaratabileceği bir akış oluşturmak niyetimiz.
Geleneksel ve yenilikçi olanın hem bir arada hem de
nasıl pratik ve uygulanabilir olabileceğini anlamaya
çalıştık. Derdimiz kimseyi elinden tutup bir yere
götürmek değil, sadece alternatif yollar olduğunu
göstermek.
“Paylaştıkça artar”
dedik, paylaşmamız gerekirdi
tüm bu yolculukta yaşadıklarımızı.
Hayat
“elimizdeki ile mutlu olabilmekten”
ibaret
diyerek eldekinin kıymetini anlamak için çalıştık. Bu-
nun yolunun yanı başımızda olana kıymet vermek-
ten geçtiğini görmek yeni bir keşif yapmak gibiydi.
Yüzümüzü yerel olana tekrar döndürmek, bizim olan
malzemelerimizi kullanmak, bizden olan esnafımızı
desteklemek, bizi daha da biz yapan, içimizde yavaş
yavaş körelenleri yeniden parlatıp, kullanılır hale geti-
rebilmenin ne kadar da önemli bir parçasıydı. İşaret
edebilmek, o tarafta da bir şeyler olduğunu hissetire-
bilmek, oraya da hep beraber dönüp, bakmak istedik.
Elinizde tuttuğunuz kitap
“imece usulü bir çalış-
manın”
ürünü. Biri tuttu, öbürü pişirdi, sonra diğe-
ri fotoğraf çekti ve hep beraber yendi! Kültürümüz
imece usulü hareket ile ahenk içerisindeyken bize
bunu tekrar canlandırmak için yollar bulmak kalı-
yordu. İşte bu serinin kitapları uzun bir çalışmanın
ürünü olarak ilgili eser sahibinin asıl dil ve anlayışından
uzak-laşmadan, onun önderliğinde ilerlenerek hazır-
landı. Refika’nın Mutfağı da bunu şekillendiren, yavaş
yavaş pişiren kap oldu, vesile oldu.
Umuyoruz ki bu kitap eline alan için mesafeleri kısalt-
maya, yeni yollar keşfetmeye de vesile olsun.
1HGHQ 5HILND´QÔQ 0XWIDôÔ´QGD 3L÷HQ
.LWDSODU 6HULVL
?
Refika’nın Mutfağı Ekibi
09
